Digiturk Giriş Paketi'nde neler var

 Giriş+ 1 Keyif Paketi + HD ilk 5 ay 5,99 TL! Digiturk Giriş Paketi'nde neler var?

* Türkiye'nin en çok izlenen HD ulusal kanalları
* En iyi yerli-yabancı dizi ve filmler
* En sevdiğiniz yarışma programları ve belgeseller

24 Ay taahhütle giriş paketini seçerek Digiturk'e üye olanları bekleyen hediyeler:

İlk 12 Ay HD Ücretsiz
6 Ay Dizi ve Yetişkin Paketi Hediye
İlk Ay derbisiz LİG TV ve tüm keyif paketleri
Ücretsiz kurulum

ÖDEME TABLOSU
İlk 5 Ay
   
6-12 Ay
   
13-24 ay
5,99 TL
   
23,99 TL
   
30,99 TL

*Seçtiğiniz pakette bulunan HD kanalları da izleyebilirsiniz.
İzleyebileceğiniz HD kanallar için tıklayın
     

      DIGITURK KURULUM
     
Giriş kampanyası kapsamında; kurulum ücretsizdir. Aktivasyon bedeli 35 TL dir. Eğer binada Digiturk merkezi sistemi var ise çanak anten kurulmaz, bina sistemine bağlantı yapılır. Ücretsiz kurulum hizmetine 20m kablo dahildir, belediye merkezi dışındaki kurulumlar için yol bedeli, yetkili servisimizce kurulum sırasında alınır.
     
      UYDU ALICISI
     
Uydu alıcı, üyelik süresi boyunca kullanıma verilmektedir. Digiturk uydu alıcısı, üyeliğiniz boyunca, Digiturk garantisi altındadır, arızalanması durumunda çalışan bir uydu alıcı ile değiştirilir.
     
      DETAYLAR
     
Paketiniz dışındaki kanalları, Müşteri Hizmetlerini arayarak
(212 473 73 73) üyeliğinize ekletebilirsiniz.

Üye olduğunuz pakette bulunan tüm HD kanalları bu teklif kapsamında ve HD uydu alıcısı ile izleyebilirsiniz. Digiturk HD Giriş Paketi Kampanyasından 24 aylık taahhütle üye olarak yararlanılabilmektedir. Tüm yayınlar, Eutelsat uydusu üzerinden izlenir. Kampanya kapsamında; Giriş Paketi ve 1 Keyif Paketi ile HD servis üyeliği ilk 5 ay ayda 5,99 TL; takip eden 6-12.aylarda 23,99 TL, 13-24.aylarda 30,99 olarak faturalandırılacaktır. Kurulum ücretsizdir. Aktivasyon bedeli 35 TL olup üyeye aittir. Digiturk kanal/ paket içeriğini değiştirme hakkını saklı tutar. Bu kampanya 02 Mart- 4 Mayıs 2015 tarihleri arasında geçerlidir. Digiturk, HD Giriş Paketi Kampanyası koşularında değişiklik yapma ve kampanyayı durdurma hakkını saklı tutar. Abonelik taahhüt süresinden önce sonlandırılırsa, sunulan ücretsiz ve indirimli hizmetler Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu mevzuatına uygun şekilde faturalandırılır. Paketiniz dışındaki kanalları, Müşteri Hizmetlerini arayarak (212 473 73 73) üyeliğinize ekletebilirsiniz
     

Seyahatin Genç Yüzü Yolda


Seyahatin Genç Yüzü: Yolda
İZ TV’nin yeni kuşağı “Yolda”, iki genç seyyahın neşeli yolculuklarını anlatıyor. Yiğit ve Eren, gittikleri kentlerin gündüz ve gecelerini filme alıyorlar...
İZTV’nin yeni ekran yüzleri olan Yiğit ve Eren seyahat etmeyi, yemek yemeyi, farklı mekanları, değişik insanları tanımayı seven iki genç televizyoncu. Dünyanın değişik bölgelerini, kentlerini, kasabalarını ve köylerini oradaki hayatın doğal akışına katılarak izleyen Yiğit ve Eren, sadece ünlü restoranların dillere destan yemeklerini değil, bulundukları kentteki sokağın damak zevkini de yolculuklarına dahil ediyorlar. Klasik gezi belgesellerinden onları ayıran nokta ise, ansiklopedik bilgi bombardımanı yerine hayatın içinden bulup çıkarttıklarını, tarihin kesin verileriyle birlikte sunmaları. İZTV’nin genç seyyahları sürekli yolculuk yapıyor, yaşadıklarını kamerayla kaydediyor, dönüşlerinde de bunları paylaşıyorlar. Bu şekilde hem kendileri mutlu oluyor, hem de izleyenleri mutlu ediyorlar.
PROGRAM ONLARDAN SORULUR
Yiğit-Eren ikilisi kendi programlarının yüklenicileri… Programın sunucusu Yiğit aynı zamanda yapım sorumlusu olarak yolculuk içinde koşuşturuyor. Payına bazen kamera asistanlığı da düşebiliyor o yüzden Yiğit’i omzunda kamera ayağıyla görmek hiç de şaşırtıcı olmuyor. Programa ilişkin metinler de Yiğit’in kotarması gereken işler arasında. Eren ise hem kamerayı kullanıyor, hem de geleceğin usta bir yönetmeni olacağının işaretlerini veriyor. Eren, hem kameraman, hem yönetmen, hem de “Yolda”nın kurgusunu baştan sona yapan bir televizyoncu. Animasyonları ise ikilinin yakın arkadaşları Engin tasarlayıp uyguluyor.
Kısa süre içinde Napoli, Roma, Malta, Gozo, Selanik ve Beyrut’u gezen ikilinin hedefinde Kuzeydoğu Avrupa, Uzakdoğu ve Latin Amerika var. Genç seyyahları Digiturk, İZ TV, Şarküteri Yapım ve Pronto Tour destekliyor. Onlar da bu desteğe layık olabilmek için var güçleriyle seyahat ediyorlar. Biliyorlar ki; yolculuk yapmayana mutluluk yoktur!
YENİ BÖLÜM ANKA KUŞU: BEYRUT
Yiğit ve Eren’in yolculuk tutkusu, yeni maceralarında onları Beyrut’a götürüyor. Bu kez genç seyyahlar Beyrut’un nabzını gece yokladıktan sonra ertesi sabah erken saatte şehir meydanına inip turist bulmayı umarken silahlı kuvvetlerle karşılaşıyorlar. Ardından Lübnan dağlarının eteklerine çıkıyorlar. Yol üzerinde Köpek Vadisi’ni görüp adının nereden geldiğini not ediyorlar ve bilimkurgu türünün usta yönetmenlerinin kurdurduğu setleri aratmayan Jeita mağaralarına giriyorlar. Tarih öncesi dönemlerden kalan bu mağaralar, gezginlerin nefesini kesiyor. Jeita’dan inip Harissa’ya çıkan Yiğit ve Eren, Beyrut’u bu kez 15 tonluk Meryem Ana heykelinin kanatları altında 650 metreden izliyor. Hemen ardından dünya üzerinde bilinen ilk sesli alfabenin tarihini öğrenmek için Byblos’a gidip Fenikelilerle birlikte 7000 yıl geriye ışınlanıyorlar. Bizimkiler Beyrut’a gelmişken buldukları her fırsatta humuslu mezeleri tatmadan günü kapamıyorlar. Özenle hazırlanmış isli patlıcan salatasından, Lübnan usulü semizotlu fattuşa, peyniri bol sigara böreğinden ev yapımı yoğurda yerel lezzetleri tadıyor ve yemekle birlikte gelen elmalı-mentollü nargileden içip Beyrut’un dansözlü taverna keyfini de ihmal etmiyorlar.

Ayak İzleri Bozkırdaki Deniz


Ayak İzleri: Bozkırdaki Deniz
Kırıkkale ve çevresinin erozyonla ortaya çıkan ve henüz keşfedilmemiş fosil yatakları, tarih öncesi Anadolu denizi olan Tetis'ten geriye kalan bir dünyayı bozkırın tam ortasında ayaklar altına seriyor. Bu keşif gezisinde iklimde ortaya çıkan değişikliklerin geniş bir coğrafyayı nasıl değiştirebileceği, erozyonun fosil yataklarının nasıl ortaya çıkardığı anlatılıyor.
Şimdinin uçsuz bucaksız topraklarının bir zamanlar deniz olduğu akıllardan kolayca çıkan bir bilgi. Oysa bu deniz hala ayaklarımızın altında...
Kıtalar ayrılırken büyük kara parçası Pangea’nın tam ortasında oluşmuş Tetis denizine ne oldu? Önce plakalar tarafından kuzeye itilen ve sonra yerini karalara bırakan Tetis denizinin altındaki bu parçalardan biri Anadolu’ydu.
Ayak İzleri bu kez, Kırıkkale ve çevresinin erozyonla ortaya çıkan ve henüz keşfedilmemiş fosil yataklarında Tetis'ten geriye kalan bir dünyayı bozkırın tam ortasında ayaklar altına seriyor.
Bozkırın ortasındaki denizi tepelerde arıyor, Tetis'ten kalan bu açık hava müzesine dokunuyor, fosillerle olan bu yolculuğumuzu MTA Tabiat Tarihi Müzesi’nde tamamlıyoruz.
Tarih öcesine yaptığımız yolculukta yine kilometrelerce yol gidiyor, Orta Anadolu’nun sürpriz coğrafyası ve köy yaşantısıyla da kucaklaşıyoruz.
Doğada hiçbir şeyin kaybolmadığını bilerek, doğanın ayak izlerini Biyolog Rıfat Çığ'ın gözüyle yeniden okuyoruz.

Coşkun Aral’la Avrupa Notları


Coşkun Aral’la Avrupa Notları: Eşitlik Ülkesi İsveç
Coşkun Aral'la Avrupa Notları Avrupa Birliği'ne katılma sürecindeki en önemli konulardan biri olan kadın haklarını ele alıyor...
Coşkun Aral'la Avrupa Notları'nın bu bölümünde, Avrupa Birliği'ne katılma sürecindeki en önemli konulardan biri olan kadın haklarını ele alıyor ve gözlemlerini bu konuda Avrupa'nın, hatta Dünya'nın en iyi ülkelerinden biri olan İsveç'te gerçekleştiriyor.
Cinsiyet ayırımını nazaran daha az hisseden bu ülkede "erkek işi" olarak kabul edilen birçok işin kadınlar tarafından yapıldığını gördüğümüz bu bölümde, Coşkun Aral'ın kamerasına gece vardiyasında taksi şoförlüğü yapan Sema Bozdogan, başarılı inşaat mühendisi Yelda Ugan ve dünya çapında ödüllü motorlu sürat teknesi pilotu Bimba Sjoholm takılıyor.
Yüzde kırk beşini kadınların oluşturduğu İsveç Parlamentosu'nu da ziyaret eden Aral burada milletvekili Carina Ohlsson ile, kadınların meclisteki ve toplum içindeki hakları ile ilgili bilgi alıyor.
2002 yılında bir töre cinayeti sebebiyle Uppsala'da babası tarafından cinayete kurban giden Fadime Şahindal adına yapılan parkı ziyaret ediyor ve İsveç'te kadına şiddet başlığını daha yakından irdeleyebilmek adına gazeteci ve psikolog Gülseren Engström ile görüşüp, devletin açtığı kadın sığınma evlerinden birine gidiyor ve bir mağdurenin ağzından şiddet karşısında devlet tarafından izlenen politikayı adım adım izliyor.
Cinsiyet eşitliğinin temelinin eğitimde yattığına inanan Aral, İsveç için bile ilginç uygulamanın gerçekleştirildiği Egalia Anaokulu'nu ziyaret ediyor ve prens ve prenseslerle süslü masallar olmadan yetiştirilen çocuklara verilen eğitimi izliyor.
Kadın haklarını ve cinsiyet eşitliğini, uzun yıllardır İsveç'te yaşayan dostları başarılı görüntü yönetmeni Güneş Karabuda ve Kraliyet fotoğrafçısı Erhan Güner'in de ağzından dinleyen Coşkun Aral, Türkiye'nin üzerinden gelmesi gereken en önemli konulardan biri olan kadın haklarını izleyiciye farklı açılardan sunuyor.

Limonata Roma Ve Umbria


Limonata: Roma Ve Umbria
Ayhan Sicimoğlu yepyeni bir kuşakla yeniden İZ TV ekranında. Ayhan Sicimoğlu ile  “Limonata” izleyicilerini her ay dünyanın başka bir ülkesinde, farklı bir kültüre davet ediyor. Limonata’nın bu bölümünde Ayhan Sicimoğlu İtalya'nın Roma ve "Umbria" bölgesinde.
Yıllarca yaşadığı Roma’ya tekrar gitmenin ve eski ev arkadaşı Ugo Plevisani’yi görmenin heyecanını yaşayan Ayhan Sicimoğlu’nun Roma programı oldukça yoğun. İlk durak Speloto. “Can dostlarım” dediği Ugo Plevisani, Piero Musini ve Anna Muscardin’i de yanına alan Ayhan sicimoğlu, Kuzey Roma’ya, Budist mahallesine doğru yola çıkıyor.

Tan Sağtürk İle Anadolu Dansı


Tan Sağtürk İle Anadolu Dansı: Torosların Eteklerinde: Kaşık
Ünlü balet ve koreograf Tan Sağtürk, dünya sahnelerinin izinden sonra Anadolu halk danslarının izlerini sürmeye devam ediyor. Yeni durağı içinse istikamet Silifke!
Kaşık oyunları denince akla şüphesiz Mersin-Silifke yöresi geliyor. Silifke halk oyunlarının tarihsel kökenine inildiğinde, yüzyıllar öncesinden gelen göçmen kültür ve geleneklerinin izleri görülüyor.
Ünlü balet ve koreograf Tan Sağtürk, dünya sahnelerinin izinden sonra Anadolu halk danslarının izlerini sürmeye devam ediyor. Yeni durağı içinse istikamet belli!
Toros Dağları'nın eteklerinde, Göksu Nehri'nin iki yakasına kurulmuş olan Silifke, doğal ve tarihi yapısı nedeniyle oldukça zengin bir folklore sahip. Kışın, güneyin ılıman köylerinde yaşayıp ilkbahar geldiğinde sürülerini otlatmak için serin yaylalara göçen halkın gidiş-dönüşleri, eğlencelerine de yansıyor. Kaşık oyunları bölgesi içinde bulunan Silifke'de, neredeyse bütün oyunlar kaşıkla oynanıyor. Anadolu'nun Akdeniz'e açılan kesimlerinde oynanan danslarda halkın günlük yaşamı anlatılıyor.
Hareketli, canlı ve neşeli olan oyunlar diğer bölgelere göre bir hayli farklılık gösteriyor. Bakalım Tan Sağtürk'ü kaşık oyunlarının izini sürerken ne gibi maceralar bekliyor?
Yörüklerin yaşamına ortak olan ünlü dansçıyı Karahacılı Köyü'ndeki eski bir taş evde, yöresel tatlarla dolu bir kahvaltı karşılıyor. Tan Sağtürk, köyün aynı zamanda geçim kaynağı olan dokumacılığa da göz atmadan geçmiyor. Dansların ilginç hikayelerinden, kıyafetlerine, şimşir kaşıkların yapımından, günümüzde sayıları giderek azalan Sarıkeçili yörüklerinin zorlu yaşantıları ekranlara geliyor.
Zengin figürleriyle göz kamaştıran, hareketli ve ritm duygusunun ön plana çıktığı “Torolar'ın Eteklerinde: Kaşık” İz ekranlarına geliyor...

Rota Etiyopya



Eskişehir’de, gezmek için yaşayan, yaşamak için gezen bir grup gönüllü seyyah var. Coşkun Aral’ın belgesellerini seyrederek büyümüş, dünya atlasına bakarak hayallere dalmış, ve bir gün bu hayalleri gerçeğe dönüştürmek için yollara düşmüş bir grup gezgin... Gezmek için zengin olmak gerektiğine inanmayan, imkansızı mümkün kılan bir grup gerçekçi hayalperest...
8 yılda 94 ülkeye yaptıkları yolculuklarda gördükleri değişik yemek, eğlence, işletmecilik kültürlerini Eskişehir'e taşımışlar. Bugün kafe ve restoran işletmeciliğinde bir çok konuda Türkiye'ye ilkleri getirip öncülük yapıyorlar. Eskişehir’de doğan, Ankara ve İzmir’deki kafeleriyle büyüyen bu gezginler tecrübelerini gezgin ruhlu insanlarla paylaşıyorlar.
Gezginlerin yeni rotası Etiyopya’da İz’de onlara eşlik ediyor. Gezinin ana hedefi, Güney Etiyopya'da Kenya sınırına doğru uzanan bölgede yer alan ve yaşayan bir etnografya müzesi olarak kabul edilen OMO Vadisi. Keşfe çıkılacak bölgeler; Arbaminch, Chamo gölü, Konso, Woito nehri, Jinka, Key Afer, Turmi, Dimeka ve Murelle.
Bu bölgede yaşayan Dorzie, Mursi, Benna, Tsemay ve Wolayta etnik gruplarının köylerine tam iki hafta boyunca misafir oluyorlar. Bu kabilelerden Mursiler, Batı dünyasında dudaklarına kilden yapılmış halkalar geçiren kabile olarak bilinmekte. Yirmiye yakın kabilenin yer aldığı bu coğrafyada, sayıları 500'lerden on binlere kadar çıkan, her birinin orijinal ve farklı kültürlere sahip olduğu değişik kabile ve gruplar yaşamakta.
Gezginler bu programda sizler için farklı yerleri keşfediyorlar.
Addis Ababa’da Afrika’nın en büyük pazarını geziyorlar. Bu pazarın farklılığını izlediğinizde ülkemiz pazarlarıyla kıyaslayacağınıza hiç şüphemiz yok.
Hayvanlar alemine birazcık ilginiz varsa Etiyopya Ulusal Müzesi’ni merakla bekleyin. Mago Milli Parkı’nın da doğasına hayran kalacaksınız. Nehirlerde timsahlarla maceraya hazırlıklı olun.
Afrika’da zor şartlarda yaşam mücadelesine ve bölgenin dans, müzik ve yemek kültürünü bu programda öğreneceksiniz.
Gezgin olmanın, seyahatin inanılmaz güzelliğine şahit olacağınız bu programa siz de yerinizi şimdiden ayırtın.